Mart 29, 2013

Her seçim bir terkediş mi?

0 yorum....
Bazen sadece seçeriz.
O seçimlerin hayatımızı nasıl etkileyeceğini, neleri kaybedebileceğimizi düşünmeden bazen sadece seçeriz.
Sevdiklerimizi, işimizi, yaşadığımız şehri, anılarımızı terketmek pahasına bazen sadece seçeriz.
İş işten geçtikten, duygulardaki coşkular azaldıktan sonra sadece kalbimin sesini dinlemiştim oysa ki deriz.
Kalbin mantıkla mücadelesinde biri sürekli üste çıkar. İnsanoğlu da didinir durur birbirine denkleyeceğim diye.
Şansınız varsa eğer galip olan mantık olur..
Çünkü kalbin yaptığı seçimlerin cezasını sonra mantığınız çeker, pişmanlığı taşımak, onun hesaplaşmasını yapmak zordur.
Geçirdiğimiz çok kısa zaman dilimine rağmen çok sevdiğim, çok benimsediğim canımdan öte bi arkadaşım şimdi kalbiyle mantığı arasında sıkıştı kaldı. Onun için çabaladıkça, o gerçeği görsün diye uğraştıkça sanki gözüne inen perde daha da kalınlaşıyor. 
İnsan için bazen en zoru da sevdikleri için elinden geleni yapsanda aslında bir arpa boyu yol gidememiş olman değil midir? 
Umarım herşey gönlünce olur, ve umarım o gönlündeki yüzünden bir gün pişman olmaz..

Mart 16, 2013

Başımda kavak yelleri...

0 yorum....
        Şunu anladım ki hatun kısmısı için (7'sinden 70'ine- zengininden fakirine-cahilden aşırı kültürlüsüne- emosundan demosuna) şu evlilik teklifi denen hadise önem arzediyor.Evlilik lafını duyan tüm hemcinslerim ''' eeeeeeeee nasıl teklif etti??''' sorusunu sorarken, yanlarındaki erkekler oldukça tepkili. O tepki yerine en azından iki güzel kelam etseler ölürler çünkü, o denli zor bir şey.
        Velhasılı kelam şu teklif işi mühim. 
        Benim gibi romantizm özürlü birini bile tir tir titreten biri çıktı ya o adama evet demeseydim taş olurdum..
    







         Ulu bir dağ'da ben otelin pistinde yürüyüşe çıktık sanarken bir anda cepten çıkan küçücük bir kutu,yıldızların altında Eveeeeeeeeeet diye bağırdığımda patlayan havai fişekler, bembeyaz karların üzerinde ateşle parlayan M&B; gökyüzüne salınan yüzlerce ışıl ışıl led'li uçan balon, şampanya, dilek balonları,.......... ve tabiii ki başrolde aşk:) 







       Tabi sonrasında beni görmeniz lazımdı.Otele bir dönüşüm var sanki ufak dağları ben yarattım. Omuzlar dik, burun en tepede.Parmağımdaki yüzük değil kaşıkçı elması.Çalışan kızların bakışlarını süzmeler, tebrik edenlerin beni kıskandığını düşünmeler.Ben ben değilim sanki o anda.Baia,Monte Baia olalı öle artist konuk ağırlamamıştır. Ultra mega muhteşem sevgilim teklif planını aylar öncesinden yapıp oteli ayarladığında millet bir heyecanlanmış, herkes beni merak etmiş falan..Ben bunu anlattıklarında nasıl bir havalardayım, nasıl artistim... Aradan 1 ay geçtikten sonra farkettim ki o his kıskançlık değil de aksine hayal kırıklığı... O kadar özenle planlanan bir organizasyonun baş rolündeki hatunu bir Adriana Lima, bir Çağla Şikel beklerlerken karşılarında BEN..Allah çirkin talihi versin diyor bir yazıma da burada nokta koyuyorum...

 Ps: Bu posttanda belli olduğu üzere formatımı düğün dernek blogcusu olarak değiştiriyorum. İlgililere duyurulur..:)